Çağımızın Hastalığı “Hayır” Diyememek !
Kültürümüz, öğrendiklerimiz gereği hayır demek, diyebilmek hoş karşılanmaz. Çünkü hep insanların yanında olmamız, onlara destek olmamız istendi. Yardımcı olmak istedik, hayır demedik, diyemedik. Kimi zaman çok istedik, yine de diyemedik. Burada bir soru çıkıyor karşımıza: Kime, ne zaman hayır diyeceğiz?
Hayır demeyi iş anlamında 2 ye ayırıyorum.
1. Kişisel olarak hayır demek.
2. Şirket olarak hayır demeniz gereken işler.(Bunu başka bir yazıda anlatmak istiyorum.)
İnsanlar genellikle kendi sınırlarını çizemiyorlar. Böyle olunca da bilerek ya da bilmeyerek diğer insanların sınırlarını ihlal ediyorlar. Onları meşgul ediyor, yapmamaları gereken şeyler yaptırıyorlar. Çoğunlukla yoruyorlar.
Şimdi bir soru? En son kime hayır demediğiniz için pişman oldunuz?
İnsanlara hayır demenin önemini yıllar içinde öğrendim. İlk başta hayır demek bana da zor geliyordu. Ama zamanla fark ettim ki sizin iyiliğinizi düşünen insanlar, zaten sizin hayır demenizi gerektiren şeyler istemiyorlar. Ama bazı insanlar, hayatı kendilerinden ibaret görüp her durumda yanlarında olmanızı istiyorlar. İşte tam da bu insanlara, hayır diyeceğiz.
Nasıl ve ne zaman hayır demeli?
Hayır demek için önce kendi sınırlarınızı oluşturmanız gerekiyor. Yani benim yapmam gereken önemli işler, önceliklerim şu konular. Bu konular dışına mümkün oldukça çıkmayacağım. Bu aslında sınavlara hazırlık dönemlerindeki gibi. Tam ders çalışma modundasınız, ders çalışmanız lazım. Ama arkadaşınız sizi sinemaya çağırıyor. 2 seçeneğiniz var; ya onla sinemaya gider seneye birlikte hazırlanırsınız. Ya da hayır der ders çalışırsınız.
İş hayatında da aynı gerçek var. Hayır demedikçe hep başkalarının işlerini yaparken, onların eksiklerini tamamlarken buluyorsunuz kendinizi. Zaman içinde, kendi içinizde sıkıntı yaşıyorsunuz.
Sorular başlıyor.Ben bunu neden yapıyorum? Kendi işlerini hep bana yaptırıyor, teşekkür bile etmiyor? Tüm işleri ben yapıyorum yine de başarılı olamıyorum.
Hayır demek kötü değildir. Çünkü sizin iyiliğinizi isteyen insanlar, sizi engelleyecek, zarar verecek, odağınızdan uzaklaştıracak işler yapmanızı istemezler. Eğer siz yapmanız gereken işleri karşınızdaki insana anlatıyorsanız o hala ısrarcı ise; şu noktaya dikkat edin. Gerçekten iyi niyetli mi? Eğer iyi niyetliyse ısrar etmez, değilse eder. Siz de” kusura bakma ama hayır” dersiniz. Belki ilk aşamada biraz suçluluk yaşarsınız ama daha sonra işin aslını fark eder rahatlarsınız. O yüzden gelin sizle bir anlaşma yapalım.
Anlaşmanın şartları:
1. Kişisel olarak önceliklerimi belirleyip, yapmam gereken işleri netleştireceğim.
2. İşlerimizi önemli, öncelikli ve önemsiz şeklinde ayıracağım.
3. Kendi sınırlarımı koruyup başkalarının sınırlarını ihlal etmeyeceğim.
4. Sınırlar korundukça da kimseye hayır demeyeceğim.
5. Sınır ihlali yapanlara da evet demeyeceğim.
Bu anlaşma önerisine cevabınız nedir?
Hayır demenin önemi üzerinde durduk. Şimdi gelelim yararlarına:
Hayır demenin faydaları:
1. Kendinize, ailenize, çevrenize daha fazla vakit ayırabilirsiniz. Çünkü gereksiz işlerle zaman kaybetmemiş, boşa vakit harcamamış hissedersiniz.
2. Çevrenizdeki insanlara ve kendinize karşı , hayır diyememenin getirdiği kullanılmışlık duygusunu yaşamazsınız.
3. İşlerinizi daha hızlı tamamlar. Önceliklerinizi daha net bir şekilde görmüş olursunuz.
4. Odak noktanızı bildiğiniz için, zaman içinde işinizi daha iyi yapmaya başlar. Uzman haline gelirsiniz.
5. Kimlere hayır demeniz gerektiğini fark eder. Bu insanlarla ilişkilerinizi düzene sokarsınız. Bu sayede gerçekten sizi seven ve önemseyen insanları daha net görürsünüz.
“Her seçim, bir vazgeçiştir” diye güzel bir söz var. Hayatımız yaptığımız seçimlerden ibaret. Bu seçimleri de belirleyen kullandığınız evet ya da hayır sözcükleri. Bu sözcükler bir anlamda hayatı şekillendiriyor.
Bu yüzden kime, ne zaman hayır diyeceğiniz hayati derecede önemli.
Hayır Demezsek Başaramayız.
Kaynak : Markafikirleri