Sosyal Ticaret Nedir ve Arkadaşlarınızın Alışverişe Etkisi
Sosyal ticaret nedir? ne değildir? etkisi çok mudur, az mıdır?… tartışmaları 2013′de hız kazanacak gözüküyor. Sosyal Ticaret ile ilgili kısa analizimi Webrazzi okuyucuları ile paylaşmak istedim.
Öncelikle ‘alışveriş’ konusunu, sosyal olmanın ve arkadaşlarınızın alışverişe etkisini değerlendirmek için 3 parçaya ayıralım; Keşfetme, Satınalma, Savunma / Bağlılık
KEŞFETME
Bu aşamada yeni ürünler keşfedersiniz. Bunu klasik yöntemlerle bir siteye girip ‘yeni neler gelmiş’ diye de bakabilirsiniz veya gelen bültenlerden de ögrenebilirsiniz.
Burada bir arkadaşınızın beğendiği bir ürünü facebook’da paylaşması, twitter’da paylaşması da keşfetmenizi saglayabilir. Pinterest, fab, fancy gibi servisler bu aşamanın en önemli örnekleri olarak gösterilebilir.
Bu aşamadaki örnekler yeni ürünleri keşfetmenizi ve bunun satışa dönüşmesine kadarki süreci kapsarlar. İş modeli olarak da ‘lead generation’ üzerine oynarlar.
Burada SOSYAL olmanın katkısını ürün bazında incelemek doğru olacaktır. Bir arkadaşınızın beğendiği pantalon ile ilgili ‘ süper, kesin alıyorum bu pantalonu’ gibi bir yorumda bulunması sizin almama sebebiniz de olabilir. (Özellikle kadınlarda giyim konusunda bu daha da geçerli olacaktır.) Benzer şekilde bir arkadaşınızın ‘Celal ile Ceren filmi süper gözüküyor, kesin gitmek lazım’ demesi ise sizin haberiniz yoksa o filmi keşfetmenizi ve de gitme isteginizi harekete geçirebilir ya da tam tersi bir yorumda bulunmuşsa gitmemenize de sebep olabilir.
Keşfetme aşamasında ‘User Curated Content’ diye adlandırılan kullanıcıların beğenilerine göre size sunulan siteler ürünlerin bulunduğu pazara (giyim, elektronik, kültür-sanat…) göre farklı etkiler yaratacaktır.
SATINALMA
Fiyat karşılaştırma siteleri satınalma işlemi de yaptıkları için bu aşamadaki en iyi örneklerden biri olarak gösterilebilir. Blippy ise satınalma işleminizi arkadaşlarınızla paylaşmak üzerine girişimlerin başında geliyordu fakat başarılı olamayıp kapanan bir site oldu. Her ne kadar satınalma sırasında satın aldıklarınızı paylaşmanız, arkadaşlarınıza kendinizi göstermeniz ve onların da aldığınız ürünleri keşfetmesini sağlıyordu fakat satın alma kararınızı direkt etkilemediği için keşfetmekten öteye gidemedi.
Bu aşamada SOSYAL olmanın satınalmanıza direkt etkisi ‘arkadaşlarınızla beraber alırsanız indirimli’ gibi grup alışveriş mantığında olabilir. Bu da denenen ve sorunları olan bir iş modeli diye özetleyebiliriz. Arkadaşınızla sizin aynı zamanda aynı ihtiyacı hissetmeniz olasılığı satın alma ihtimalini düşürecektir. ‘Shop with friends’ gibi sitelerin de tıkandığı en büyük nokta budur.
SAVUNMA/BAĞLILIK
Aldığınız bir ürünü beğenirseniz TAVSİYE edersiniz, begenmezseniz ‘SAKIN ALMAYIN’ dersiniz, kararsızsanız ‘TEPKI VERMEZSİNİZ’. Bir ürün alırken o ürünü almış diğer arkadaşlarınıza sormanız veya o ürün kategorisi ile ilgili bilgisi olduğunu düşündüğünüz arkadaşlarınıza sormanız bu aşamanın konusudur. Örneğin dijital kamera alacaksınız veya televizyon alacaksınız diyelim. Kamera konusunda güvendiğiniz arkadaşınıza sorarsınız, televizyon konusunda başka bir arkadaşınıza sorarsınız veya son zamanlarda televizyon almış ve televizyonlari incelemiş bir arkadaşınız varsa ona sorarsınız. Güvendiğiniz arkadaşınız ‘sakın X marka televizyon alma’ da diyebilir, ‘sakın X teknolojisi alma’ da diyebilir. Arkadaşlarınıza danışmanız satınalma sürecini uzatacaktir.
Aldığınız ürünü arkadaşınıza önerme dışında sahiplenmek veya taraftarı olmak için ise en sık kullanılan yöntem facebook’da o markanın hayranı olmaktır. Yani “nike” seviyorsanız ve ürünlerinden memnunsanız, bağlılığınız yüksekse o facebook’da nike ‘fan’ı olursunuz. Eğer çok şikayetçi iseniz şikayervar gibi sitelerde derdinizi paylaşırsınız. Burada alışveriş yaparken SOSYALçevrenizin o marka ve ürün ile bağlılığını görmek satın alma kararınızı ne derecede etkiler size kalmış.
Bir diğer örnek ise beğendiğiniz iki ürünü arkadaşlarınıza sorup ‘hangisini alayım?’ diye sorabilirsiniz. Burada da kararınız satın almayı negatif yönde etkileyebilir. Arkadaşlarınız ‘ikisini de alma’ diyebilir, ‘bir tanesini seçip onu al diyebilir’ veya ‘ikisini de al’ diyebilirler. Burada da direkt olarak SOSYAL çevreniz satın alma kararınızı olumlu etkiler demek oldukça zordur, olumlu etkilediği anlar da olabilir, olumsuz etkilediği anlar da olur. Örneğin beyaz eşyada, elektronikte, kültür sanatta fikir sahibi arkadaşlarınızın kararları sizi etkiler. Giyimde ise özellikle kadınlarda “pişti olmamak için” olumsuz yönde bile etki yaratacaktır.
Gardrobunu paylaşma üzerine kurulu siteler ise SOSYAL çevrede yine çift taraflı etki yaratabilecekken bu tip sitelerde kullanıcının giysilerini paylaşması siteler için kişiselleştirme ve kullanıcıyı tanıma ve ona göre satış yapma imkanı sağlayabilecektir.
Özetlemek gerekirse; sosyal ticaret iyidir, sosyal ticaret kötüdür, etkisi çoktur, etkisi azdır gibi yargılar yerine biraz daha ürün bazında ve hangi aşamada ne fayda sağlamasını istediğinize göre değerlendirmek en doğrusu olacaktır. Bunu da yapmanın en kolay yolu deneysel ve küçük adımlar atarak ilerlemek olacaktır. Tabi bunu yaparken müşteri davranışlarını ve satışa etkisini de sürekli ölçerek!
Kaynak : Webrazzi /Serkan Ünsal